20 Temmuz 2009 Pazartesi

Kişisel Markalaşmada 10 Önemli Adım

İçinde bulunduğumuz dönemde “markalaşma”nın önemi tartışılmaz. Tüketici ve şirketler, marka oldukları için çeşitli ürün ile hizmetlere daha fazla ödemeyi kabul ediyor. Markalaşan şirketler daha hızlı büyüyor, sürdürülebilir karlılığı elde edebiliyorlar. O nedenle perakendeden gıdaya, otomobilden teknolojiye her sektörde marka olmak için binlerce şirket mücadele ediyor.

Ancak, markalaşma sadece ürün ve şirketlere özgü değil. Her yıl binlerce kişinin katıldığı istihdam dünyasında da markalaşmak gerekiyor. Özellikle de yöneticiler için markalaşmak kaçınılmaz bir hal alıyor. Burada da “kişisel markalaşma” (self-branding, self-marketing) konusu öne çıkıyor. Kendini iyi bir marka gibi konumlandıran, bu yönde çalışan hatta danışmanlık alan çalışanların zirveye ulaşmaları daha kolay oluyor.

Yöneticilere bu yönde danışmanlık yapanlardan biri de Catherine Kaputa… Kişisel markalaşma alanında önemli bir uzman olan Kaputa, kurucusu olduğu SelfBrand adlı şirketi ile kişisel markaların nasıl yaratılacağı konusunda danışmanlık hizmeti verirken yayınladığı kitaplarla da deneyimlerini okuyucularla paylaşıyor. Özellikle kariyerinde bir sonraki aşamaya geçmek isteyen yöneticilere dair Kaputa’nın önerileri ilgi çekici nitelikte. Çünkü Catherine Kaputa kariyer basamaklarını çıkmak isteyenlere on basamaklı bir yapılacaklar listesi sunuyor. Bu listeyi de şöyle açıklıyor:

Farklılık: Özellikle kendinize dair farklı bir şeyler bulun. Farklılaşmanız sizin kalabalıktan sıyrılmanızı sağlar.

Vaadiniz Olsun: İkinci etapta ise tıpkı ürünler gibi şirketinize sunabileceğiniz farklı ve değerli bir vaadiniz olsun. Çünkü, eğer bir sonraki aşamaya geçmek istiyorsanız, işinize ve bulunduğunuz kuruma bir fayda sağlamalısınız.

Bakış Açısı: Üçüncü önemli konu dışarıdan içerisine bir bakış açısına sahip olmak. Bulunduğunuz sektörün, kurumun ya da patronunuzun dışarıda aradığı neyse onun ne olduğunu anlamaya çalışın.

Kalıcı Strateji: Mutlaka bir stratejiye sahip olun. Gelecek 2 ya da 5 yıl içinde nerede olmak istediğinizi bilin. Unutmayın, hiçbir şirket güçlü ve kalıcı bir strateji olmadan başarıya ulaşamaz.

Aksiyon Planı: Özel taktiklerle bir aksiyon planı geliştirin. Ancak, bu aksiyon planınızı geliştirirken tek bir yol değil, birçok yolunuz olsun.

Beceriler: Listenin yapılacaklar ayağının altıncısında bir sonraki aşamaya geçmenizi sağlayacak beceri ve deneyimleri kazanın. Özel projelerde çalışabileceğiniz konusunda gerekli sinyalleri verin. Gerekli olan sertifikaları almaya çalışın.

Bilgi Sermayesi: Yedinci basamak ise şirketinize entelektüel bir değer katabiliyor olmanız. Artık “bilgi sermayesi”nin öne çıktığı, şirketlerin “görünmeyen değerleri” ile güç kazandığı bir dönemdeyiz. Sizin de bu yönde kendinizi geliştirmeniz gerekiyor.

Göz Önünde Olun: Her zaman göz önünde olmanız terfi etmenizde çok olumlu etkide bulunabilir. Dikkati çekmeyen, silik kalan çalışanların şirketlerde bir üst aşamaya terfileri de çok zor olacaktır.

Reklam gibi CV: Bu kez önem kazanan CV’niz. CV’nize sizin için hazırlanan bir reklam ilanı gibi bakın. Hedef kitlesini etkisi altına alsın.

Söyleşi Gibi Mülakat: Son aşamaya gelince… Mülakata bir söyleşi gibi yaklaşın. Sadece sorulara yanıt vermeyin. Aynı zamanda siz de sorular sorarak görüşmeyi sohbet havasına büründürün. Eğer sohbet ederseniz güç dengesinin keskin şekilde değiştiğini göreceksiniz.

16 Temmuz 2009 Perşembe

Self-Branding


Self-branding. Yani kişisel-markalaşma...Amerika'da 10 yıldır kabul gören, Türkiye'de ise yeni yeni seslendirilen bir kavram.

Bu kavramı ilk olarak ortaya atan yazar Tom Peters'ın "The Brand You ("Siz" Markası)" makalesini paylaşmak istiyorum:

http://www.fastcompany.com/magazine/10/brandyou.html

Makale biraz uzun. Özetle şu noktalara vurgu yapıyor (İsteyenler için Türkçeleri aşağıda...):


  • BE VISIBLE

  • DETERMINE WHAT YOU WANT TO BE FAMOUS FOR

  • DETERMINE WHAT THE MARKET WANTS

  • TAKE PART IN PROJECTS

  • TRY TEACHING CLASSES OR WRITING IN LOCAL PAPERS

  • TAKE ROLE IN PRESENTATIONS

  • MAKE YOUR COLLEAGUES’ MINDS UP ABOUT YOU

  • TAKE YOUR E-MAILS AND PHONE CALLS SERIOUS

  • YOU HAVE TO TAKE PART IN PROJECTS

  • YOU HAVE GOT TO BE:

-A GREAT TEAMMATE AND A SUPPORTIVE COLLEAGUE -AN EXCEPTIONAL EXPERT AT SOMETHING THAT HAS REAL VALUE
-A BROAD-GAUGED VISIONARY, AN IMAGINEER
-A BUSINESS PERSON, OBSESSED WITH PRAGMATIC OUTCOMES



  • BE FULL TECHNOLOGY LITERATE

  • BE A BLOG OWNER WHICH CONSISTS BOTH PROFFESIONAL AND EXTRA STUFF

  • YOU HAVE GOT TO BE WORTH KEEPING AROUND

  • DON’T FORGET THAT CO-WORKERS ARE NOT ONLY YOUR COLLEAGUES BUT ALSO YOUR AUDIENCE

  • COMPLETE ADDITIONAL EDUCATION, TRAINING AND CERTIFICATION

  • PROMOTE YOURSELF WITHOUT BRAGGING

  • BE AN ACTIVE MEMBER OF RELEVANT ONLINE COMMUNITIES

  • OWN A PERSONAL WEBSITE

Yani;



  • Görünür olun (kendinizi pazarladığınız piyasaya),

  • Hangi konuda isim yapmak istediğinizi belirleyin,

  • Piyasanın sizden ne istediğinizi belirleyin (Sizin piyasanız, patronlarınız veya müdürleriniz..)

  • Projelerde görev alın,

  • Mümkünse alanınızla ilgili eğitimler verin, yerel gazete-dergilerde yazılar yazın,

  • Sunumlarda görev alın,

  • İş arkadaşlarınızın sizinle ilgili algılarını yönetin,

  • Telefon konuşmaları ve e-maillerde kullandığınız dile çok dikkat edin,

  • Şu 4 maddelik özellikleri kazanmaya bakın: (Mükemmel bir takım arkadaşı olun, gerçekten değerli bir alanda istisnai bir uzman olun, geniş çaplı bir vizyonunuz olsun, pragmatik sonuçlara odaklanan bir iş adamı olun)

  • Teknoloji konusunda ileri düzey bir son-kullanıcı olun,

  • Profesyonel içerikle birlikte ve ekstralara da yer verdiğiniz olan bir blogunuz olsun

  • Göz önünde olun,

  • İş arkadaşlarınızın aynı zamanda seyirci kitleniz olduğunu unutmayın,

  • Entellektüel birikiminizi ek eğitimlerle ve sertifikalarla destekleyin,

  • Palavra atmadan reklamınızı yapın,

  • Online toplulukların aktif üyelerinden olun,

  • Kişisel bir web sayfanız olsun

Sonuç olarak Coca-Cola, Nike veya Gucci nasıl markalarına olan talebi yönetmek için çabalıyorlarsa, siz de iş dünyasına sunduğunuz ürününüzü, yani kendinizi, önce markalaştırmalı, sonra bu markanızı akılcı bir şekilde yönetmelisiniz. Ambalajınız, reklamınız, iletişim kanallarınız markanıza olan talebi belirleyen unsurlardır. Markanıza olan talebi arttırmak için, işte bu unsurları başarıyla yönetmeli, beyaz yakalı bir çalışandan, kendi markasının patronu olan bir CEO'ya dönüşmelisiniz.


Tom Peters hakkında bilgi için :


http://en.wikipedia.org/wiki/Tom_Peters


Not: Tom Peters'ın bu konuda yazdığı kitap:"The Brand You 50". Fakat okumak isteyenlere kesinlikle İngilizcesini tavsiye ediyorum. Üzgünüm ama Türkçe çevirisi okunamaycak kadar başarısız.


Herkese kişisel markalaşma yolunda başarılar dilerim.